Greyhound otobüslerinin yıpranmış koltuklarında çok yolculuk yaptım. O koltuklarda yol almak, bir yolculuktan çok içsel bir savaştır. Vazgeçmekle devam etmek arasında gidip gelen, kimsenin görmediği ama herkesin içinde taşıdığı kırılma anlarının sessiz tanığıdır. Kısacası, imkânsızlıklar içinde Amerika’ya gelen insanımızın neler yaşadığını, hangi zorluklarla mücadele ettiğini ve kalbinde neler hissettiğini, aynı yollardan geçmiş biri olarak gayet iyi biliyorum.
HAKKIMIZDA
Değerli arkadaşlar,
2003 yılında, elimde yalnızca bir valiz ve sınırlı imkânlarla Amerika’ya adım attım. Tanımadığım yeni bir ülkede, bilinmezlikler içinde, sıfırdan başlayarak, eyalet eyalet gezerek, hayata tutunmaya çalıştım. Tüm zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen, devam etmek, yeni bir hayat kurmak, hiç de kolay olmadı. Bu süreç; emek ve sabır isteyen, yılmadan mücadele gerektiren zorlu bir yolculuktu. Bir kavşakta, elimde valizle “hangi yöne gitsem acaba” diye kendime sorduğum anlar oldu. Çünkü gidebileceğim bir adres yoktu.
Ama yalnızca bilmek yetmiyor; çözüm de üretmek gerekiyor. Bunun için de Amerika’da, istihdam olanaklarının artırılmasına, yeni girişimlerin doğmasına, mevcut girişimlerin gelişerek büyümesine ihtiyaç var. Potansiyel fikirlerin doğru zemin ve şartlarda, doğru insanlarla buluşması, girişimciler arasında daha fazla iletişim, bilgi paylaşımı, yardımlaşma ve iş birliklerinin ortaya çıkması gerekiyor. İnovasyonun sınırlarını zorlayarak, adeta inovasyon içinde inovasyon yapmaya, yaptığımız işlerin gelecekteki hallerini hayal edip, geleceği bugüne getirmeye yani kısacası “Geleceğin şirketlerini” bugünden kurmaya ihtiyacımız var.
Tüm bu ihtiyaçlarımızın yanı sıra; toplumumuzun bir bölümü Amerika’da başarılı girişimler kurarak önemli mesafeler kat etmişken, diğer bir bölümü ise hâlâ deneyimini, zamanını ve sermayesini değerlendirebileceği doğru fırsatları arıyor. Bir araya gelemeyen potansiyeller, harekete geçirilemeyen fikirler ve değerlendirilemeyen imkânlar yüzünden; aslında ulaşılabilir olan pek çok başarı, iyi organize olamadığımız için hayata geçirilemiyor.
İşte bu nedenlerle; Vizyoniva, yukarıda anlatmaya çalıştığımız ihtiyaçlara çözüm üretmek, insanımıza değer katmak ve bizim payımıza düşen sorumluluğu, sahip olduğumuz imkânlar ve gücümüz doğrultusunda yerine getirebilmek amacıyla kuruldu. Amerika; sadece dünyanın en büyük pazarlarından biri değil, aynı zamanda girişimciliğin sistemli olarak desteklendiği bir ülke. Bu ülkede doğru bir girişim, kim tarafından kurulduğuna bakılmaksızın değer görür, yatırım alır, büyür ve hatta küresel ölçekte bir başarıya bile dönüşebilir.
Bu büyük potansiyelden gerçek anlamda yararlanabilmek için, bizim de bir topluluk olarak organize olmamız, kaynaklarımızı ortak akılla yönlendirmemiz ve birlikte hareket etme kültürünü geliştirmemiz gerekiyor. Eğer sen de bu gerekliliğe inanıyorsan, fikirlerinle ya da potansiyelinle katkı sunabileceğini düşünüyorsan, seni dinlemekten ve birlikte düşünmekten büyük memnuniyet duyarız.
Kolektif bir vizyon için harekete geçildiğinde, hiçbir şey eskisi gibi kalmaz.
Metin KILIÇ
Vizyoniva.com